Çokçapınar Köyü Ahalisinin Geldiği Deliorman Bölgesi'ndeki Türklerin Kökeni

   Dobruca sözü ; Dobrotiç’ ten alınmıştır. Dobrucanın, Deliormanın doğusunda, Karadeniz kıyısında yaşayan Oğuz Türklerinin başına Docrotiç geçmiştir.

   Bunun adına izafeten Dobruca denilmiştir. Güney-batı bölgeye DELİORMAN denilir.\r\n \r\n\r\n Dobruca’ya Traklar, Cetler, Daklar, İskitler (M.Ö. 700), Yunanlı’lar, (M.Ö. 4.), Romalılar (M.S.I.) gelmişlerdir. (O. Tafrali)
Türk kavimlerinden, Alanlar, Hun’ lar (M.S.4.) geçmişler, Avarlar (M.S. VI. yy. Köstence’ ye 3 bin kişi) (N.İorga), VII. yy. İtil (Volga) Bulgar Türkleri 40 bin kadar, Asparuh Han ile gelip Karadenize yakın yerlere yerleşmişlerdir.
\r\n', ' Sonra aynı ırktan Peçenek’ ler gelip Tuna kıyısına Kuzey ve Güneye yerleşmişlerdir. XI. yy. Uz’ lar yahut Guz veya Oğuz’ lar ve biraz sonra Kumanlar Dobruca’ nın güneyine ve Karadeniz bölgelerine, Deliorman taraflarına yerleştiler. Kıpçak bozkırından Dobruca’ ya gelen Peçenek’ lerin bir kısmı, Bizans uyrukluğunu ve Hristiyanlığı kabul etti. Bir kısmı da Kuman’ lara ve Macar’ lara katıldı.(A.İ.Monoff)\r\n Rum tarihçisi Poparigopol şöyle yazar : 1065 yılında Tuna boylarında, kuzeyden 600 bin (Skilitzi) veya 60 bin (Zonara) Uz veya Oğuz adlı Türk kavmi Tuna’ yı geçti. Bir süre sonra Uz’ ların bir kısmı Bizans’ a boyun eğdi, bir kısmı Kıpçak bozkırına geri döndü. 1224’ te Moğollar’ın mağlup ettiği Rus ve Kuman birleşik ordusu içindeki Uz’ lar aileleriyle birlikte Tuna’ yı geçip, Dobruca’ da yerleşmiş olan Türklerden Peçenek’ lere ve ve İlkbulgar (Protobulgar)’ lara ve Deliorman’ da yaşayan diğer Türk boylarına katıldılar. Uz’ lardan Hristiyanlığı kabul etmiş olanlar, Karadeniz kıyılarında Mangalya, Kavarna, Balçık, Varna daha içerde Silistre ve köylerine yerleştiler. Buralarda Uz, Oğuz, Hristiyanlığı kabul ettikten sonra Gagauz adıyla anıldılar.
Moğollar’ dan kaçan Kuman’ lar, Bizans topraklarına yerleştiler. Bir kısmı Hristiyan Uz’ larla ve bir kısmı da İlkbulgarlar, Müslüman GACAL-PEÇENEK’ lere karıştılar. En büyük kısmı da Trakya ve Makedonya’ ya yerleştiler.(Pomaklar)
Bugün DELİ ORMAN’ da ve çevresinde İlkbulgarların, Peçenek’ lerin, Kuman’ ların, Uz’ ların ve daha sonra gelen Osmanlı Türklerinin torunları yaşamaktadır. 19 yy.’ da bunlara bir miktar Kırım göçmenleri Türkler de katılmışlardır.
Uz boyları ve İlkbulgarlar arasına yerleşen Hristiyanlık, Deli Orman’ da kütle halde yaşayan Peçenek’ ler arasına giremedi. Bunların İslam dininde kalmalarına, ortak Türk veya GACAL, yahut ÇİTAK adlarını muhafaza etmelerine engel olamadı. (A.İ.Manoff)
Çek Arkeolog’ u Şkorpil’ e göre Peçenek’ ler, Deli Orman’ daki diğer Türk boyları gibi, Bulgaristan’ ın birkaç bölgesine dağılmışlardır. Deli Orman’ da kütle halinde kalanlar ise İlkbulgarlardır. Bunların bir kısmı belki diğer boy’ larla karışarak GACAL adını almıştır. Şkorpil, Gagauz’ larla GACAL’ ların VII. yy.’ ın ikinci yarısının başında Kral Asparuh ile birlikte Balkan yarımadasına gelmiş olan Protobulgar’ların kalıntıları olduklarını sanmaktadır. Bu değerlendirme, gerçekten uzak olarak kabul edilmektedir.
Dr. V.N. Zlatarski, Bizans sınırlarını geçen Peçenek’ lerin sayısını 800 bin, Kuman’ ların sayısını 40 bin olarak verir.
Skilitzi, Attaliatis ve Kedrin ise ; Uz’ ların sayısı 600 bin idi, Bunlar XII. yy.’ da gelip buralara yerleştiler. XIV.yy.’ da akraba ve Müslüman olan Osmanlı Türkleri geldiler. Dili, Dini ve gelenekleri Osmanlı Türklerininki ile hemen hemen aynı olan Peçenek’ ler, Osmanlıların gelmelerinden ötürü asla yabancılık ve yadırgama duymadılar, derler.
Bugünkü Gagauz’ lar ve Gacal’ lar, bazı iddialar gibi yalnız Deli Orman ve Dobruca İlkbulgarlarının kalıntıları olmayıp, Deli Orman’ da Tuna çevresinde ve Dobruca’ daki Türk boylarının(Peçenek’lerin, Kuman’ların özellikle Uz-Oğuz’ ların) torunlarıdırlar. Bunların Anadolu’ dan değil, Kuzey’ den, Kıpçak Bozkırı’ından geldiklerini kabul etmek gerekmektedir.(A.İ.Manoff ve Kovalski)
Müstecip Ülküsal, A.İ.Manoff’ a dayandırarak şöyle bir tarih vermektedir. 123-31 yılında II. Asen’ in fermanına göre birçok Türk boy’ unun toplu olarak yaşadığı bölgeye “Kavurna Memleketi” (Kavarna) deniliyordu. Çoğunluğu Hristiyan Uz’ lar olan ülke kısmen Bizans’ a tabi idi.
Bizans İmparatoru VIII. Mihail, yanına sığınmış olan İncoinum(İnkonyum) Sultanı İzzettin Keykavus vasıtasıyla Uz’ ları kontrolde tutmak için ona Karvuna Ülkesini verdi.
Viyana’ da bulunan Frasca (Matbuu hatası olup aslı Farsça el yazma olmalı) el yazma “Oğuzname” den öğrenildiğine göre İzzeddin Keykavus gemileri ile Anadolu’ dan kaçıp Varna’ ya geldi. Keykavus Karvuna’ da maiyeti ve taraftarları ile bir Devlet kurdu. Bizans’ ın sınırlarını dış güçlerden koruyacaktı.
Devletini kurmuş olan Keykavus, yerine amcası Sarı Saltuk’ u bırakarak 1263 tarihinde İstanbul’ a gitti. Yeni devlet, resmi Dini Hristiyanlık olduğundan, Din işleri bakımından, Kavarna Exarhı vasıtasıyla İstanbul Patrikliğine bağlandı. Hristiyan olan ve Gagauz adını almış olan Uz’ lar yeni devlette en önemli unsur olarak kabul edildiler.
Sarı Saltuk’ un ölümünden sonra (1346) bunun yerine geçecek bir misarçı çıkmadı. Bunun sebebi, Selçuk Tüklerinin başka bir tarafa göçmüş olmaları mıdır, yoksa hakimiyet için Türk boyları arasında ortaya çıkan savaşlar mıdır, bu husus iyice bilinmemektedir. Bilinen cihet, Çar Asen’ in komutanlarından olan Kuman asıllı Hristiyan Balik’ in Oğuz boy’ larının başına geçmiş ve Bizans İmparatoru VIII. Mihail Paleolog’ un yardımıyla egemen Oğuz Devletini kurmuş olmasıdır.
(SARI SALTUK) ; Ahmed Yesevi Hazretleri, Hacı Bektaş-ı Veli’ den sonra, Sarı Saltuk’ u (asıl adı Muhammed Buhari) Horasan Erenlerinden 700 kişi ile ona imdada gönderdi. Meşhur tahta kılıcını Sarı Saltuk’ un beline kuşatarak şu nasihati verdi. “Saltuk Muhammed’im, Bektaş’ ım seni Rûm’ a gördersin, var git, Leh diyarında Makedonya ve Dobruca’ da 7 Krallık yerde nâm ve şân sahibi ol.” Sarı Saltuk ve yanındaki 700 mücahid, gazi derviş Anadolu’ ya geldiler. Hacı Bektaş-ı Veli, Ahmet Yesevi Hazretlerinin emrine uyarak Sarı Saltuk’ u Dobruca’ ya gönderdi. Sarı Saltuk ve arkadaşları Bizans ucunda derviş gazilerin öncülüğünü yaptılar. Gittikleri yerlerdeki ahalinin pek çoğu Sarı Saltuk ve arkadaşlarının güzel ahlakı ve örnek yaşantısını görerek Müslüman oldular. Sarı Saltuk Sakarya boyundan geçerek Baba Dağı’ nı merkez edindi. Oğuzname’ de Sarı Saltuk’ un 1263-1264 (H.662) senelerinde Dobruca Baba Dağı havalisinde bulunan Mücahid dervişleri irşad ve idare ettiği bildirilmektedir. II. Bayezid Han Kili ve Akkerman kalelerinin fethinde buraya Türbe ve Camii yaptırdı. (Evliyalar Ansiklopedisi 10. cilt s. 195 Türkiye Gazetesi Yayınları)
Balik’ in ölümünden sonra(1357) Oğuzlar’ ın başına ve Balik’ in tahtına (ismi Slavca olan) Dobrotiç gelmiştir. Oğuz Devleti Dobrotiç zamanında kuvvetlendi. Selçuk Türklerinden kalan Filo güçlendi. Karvuna memleketi bunun adına izafeten Dobrotiç Yurdu adını aldı. Yeni Türk yazarlar buraya Dobruca dediler. Dobrotiç’ in ölümünden sonra yerine Rum olan anası İanho geçti. 1398 yılında I. Sultan Bayezit’ in buraları fethetmesi ile Oğuz Devleti ortadan kalktı.(A.İ.Manoff)
Karadeniz’ in kuzeyinde, Kıpçak Bozkırı’ ında, Cuçi ulusu-Gök Ordu-Altın Ordu Devletinin kurucusu, Cengiz Han oğlu, Cuçi oğlu Şaman dinine mensup Batu Han’ dan sonra Müslüman kardeşi Berke Han zamanında (1236-1266) Altın Ordu Devleti çok gelişti ve zenginleşti. Merkezi İtil suyu ağzındaki Saray şehri idi.
Aksak Timur, Altın Ordu Han’ ı Toktamış Han’ ı mağlup ettiği zaman Kıpçak Bozkırı’ ındaki Tatarlardan bir kısmı Dobruca’ ya kaçtı. Altın Ordu Devletinin dağılmasından sonra Kırım Giray Han’ lığı zamanında da Tatar Türkleri Dobruca’ ya göç ettiler.
Yıldırım Bayezit, Dobruca’ yı zaptedince 1502’ de Kıpçak Bozkırı’ ında yaşayan Tatar Türklerini Dobruca’ ya yerleşmeye çağırdı.
Kanuni Sultan Süleyman Ağustos 1538’ de Dobruca’ dadır. Padişah’ a refakat etmiş olan Türk bilgini Nasuh Matraki’ nin (Fetihname-i Kara Boğdan) eserinde ve Feridun M.Emecen’ in (Münşaat, ms, 12, 602 vd.) ruznamesinde tafsilat vardır.
1593-1595 yıllarında Romen baskısından dolayı Bucak (Baserabya) dan Dobruca’ nın boş yerlerine Tatar’lar geldiler. (N.İorga)
1783’ te Kırım Rusya’ ya bağlanınca Kırım Türkleri kütle halinde Türkiye’ ye göç ettiler, bir kısmı arabalarla Bucak’ tan geçerek Dobruca’ da Köstence, Kavarna, Balçık ve Varna’ ya yerleştiler.
1856-1860 yılları arasında Kırım Tatarlarından 100 bin kadarı Dobruca’ ya çıktı(F.Bianconi)
XV. yy.’ dan itibaren Dobruca ahalisinin büyük çoğunluğunu Kıpçak Bozkırı’ ından, Anadolu’ dan ve Kırım’ dan gelen Türkler teşkil etmişlerdir.
Osmanlı Dobruca’sında Türklerden başka, çoğu Müslüman olan Çingeneler, Rumenler, Rus Çar’ ı Deli Petro’ dan kaçan Rus ve Ukrain’ ler, Bulgar’ lar, Gagauz’ lar, Rum’ lar, 1841-1848 arasında göçmen gelen Alman’ lar, Kuzey Kafkasya’ nın Rus’larca istilasından sonra gelen Çerkes’ ler, Yahudi’ ler ve diğer milletler yaşamışlardır.
XVII. yy.’ da Dobruca’ da seyahat etmiş olan Evliya Çelebi, Silistre ve Deli Orman’ daki Türklerden bahsederken ; Karadeniz’ in kuzeyinden gelen Tatar’ lar, Anadolu’ dan gelen Türkler ve Yeniçeri’ler buralara iskan edildiler. Bunların Ulah’ lar ve Bulgarlar la karışmalarından Çitak’ lar türemiştir ki bunlar Türkçeyi ayrı bir şive ile konuşurlar der.(Seyahatname 2. cilt syf.134-146)
1683’ te, İkinci Viyana kuşatmasından sonra Rus ve Avusturya’lıların saldırılarına uğrayan Dobruca, iki taraf askerlerinin geçit ve konak noktası oldu. Bu savaşlar sırasında, Köy ve Kasabalar işgal ediliyor, yağmalanıyordu. Osmanlı Ordusu da geri çekilirken götürebildiklerini birlikte alıyor, alamadıklarını tahrip ediyor, zahire ambarlarını, Köyleri yakıyor, bunların düşman eline geçmesine engel olmaya çalışıyordu. Bütün bu yağma ve yangın karşısında Türk ve Müslüman ahali Osmanlı Ordularıyla birlikte Güneye çekiliyordu. Gidenlerden bir kısmı barış olunca geri dönüyor, bir kısmı Rumeli ve Anadolu’ ya yerleşiyordu. Rus’ lar geri çekilirken de Rus’ lara yardım edenler, Rus’ larla birlikte Tuna’ nın öbür tarafına geçiyorlardı. Bu savaşlardan sonra Dobruca’ nın nüfusu azalıyordu.
Prut savaşından Plevne muha

Henüz yorum yapılmamış, ilk yorumu sen yap

Yorum Yazın