Çokçapınar Köyünde Ev Yapı Şekilleri ve Deprem

   Eskişehir Fay zonuna bağlı İnönü-Dodurga segmenti  Oklubal, İnönü, Kandilli, Darıdere ve Bozalan arasından geçerek Dodurga’nın kuzeyinde Kuyupınar’da sonlanmaktadır.

   Uzmanlarca, İnönü havzasında, batıda Kandilli’den doğuda Oklubalı köyüne kadar uzanan biri güneyde diğeri kuzeyde olmak üzere yaklaşık doğu-batı doğrultulu iki fay yorumlanmıştır. Uzmanlarca tespit edilmiş İnönü-Dodurga senmenti haritasında, Darıdere-Kandilli arasında Seyitali köyü istikametinde yanyana sağ yanal atımlı fay zonu segmenti gözlemlenmektedir. (10.03.2010 tarihinde Çokçapınar ve Darıdere köylerine 2’şer km uzaklıkta saat 16.55’te meydana gelen 2.8 büyüklüğündeki depremin merkezi, uzmanların çizdiği haritaya bakıldığında Darıdere-Kandilli arasında Seyitali köyü istikametine giden yanyana sağ yanal atımlı fay zonu segmentlerinin son noktaları olarak tahmin edilebilir.Uzmanların morfotektonik gözlemleri sonucu ilk dönemlerde Kandilli-İnönü-Oklubalı istikametinde bir çökel alanın oluştuğu, Dodurga-Darıdere-Yörükyayla-Oklubalı güneyi aşınım yüzeyinin Eskişehir fay zonunun İnönü-Dodurga segmenti ile kesintiye uğratılırken kuzeyin çöktüğü, güneyin ise bu köylerde bloklanarak yükseldiği belirtilmektedir. İnönü’nün güneyi 40 metre kalınlığında Alüvyon yapı gösterirken Oklubal-İnönü-Kandilli köylerinin güneyinde ise blok haldeki, içlerinde mağaraların da bulunduğu mermer yükseltinin yüzey kesimleri Peridodit yapı göstermektedir. Meastrihtiyen sonu Eosen başı oluşumlu ve Ofikalsit mağmatik kökenli derin yer altı tabakalarının malzemesi olan Peridoditler ise daha çok Harzburgit ve daha az olmak üzere Dünitler içermekte olup yaygın olarak Esnemez, Darıdere ve Çokçapınar köyleri civarlarında Koyuyeşil, yeşil ve tonlarındaki kaya yapılarında görülmektedirÜzerinde Dodurga Barajı kurulan Sarısu deresi, Darıdere-Kandilli arasında sağ yanal atımlı fay segmentlerini, Kandilli köyünde de İnönü-Dodurga segmentini yaklaşık güneyden kuzeye doğru kesmektedir. Sarısu deresinin İnönü-Dodurga segmentinin güney bloğundaki ana çayın aktığı yatak ve yan kolların aktığı mendereslerin, fayın taban blokunun yükselmesi esnasında oluştuğu uzmanlarca belirtilmektedir.Eskişehir fay zonunda bulunan Çukurhisar’da 6.4 büyüklüğünde bir deprem olmasına rağmen tarihsel kayıtlarda İnönü-Dodurga segmenti üzerinde önemli bir deprem olmamıştır. 2. ve 3. Derece deprem kuşağı içinde yer alan bölgedeki İnönü-Dodurga segmentinin aktif olup deprem oluşturabileceği, bu fayın 1000-2000 yıl aralıklarla büyük deprem, 100-300 yıl ve 10-30 yıl aralıklarla küçük ve orta boyutlu deprem potansiyeline sahip olduğu  uzmanlarca belirtilmektedir.

(FatmaTokay-Erhan ALTUNAY)KÖYÜMÜZDE EV YAPI ŞEKİLLERİ ve DEPREM:
Bozüyük ve köyleri 2. ve 3. derece deprem kuşağında yer almaktadır. Eskişehir fay zonunun bir segmenti olan İnönü-Dodurga segmenti Darıdere köyünün Kuzeyinden geçerek Kuyupınar köyü civarlarında sonlanmakta olup bu segment köyümüze yaklaşık 8-10 km uzaklıktadır.Bu segment, küçük ve orta ölçekli deprem üretme kapasitesinesahip olsa da Türkiye’nin heryerinde olduğu gibi depreme karşı hazırlıklı olmak adına Çokçapınar köyündeki yapıların da deprem riski hesaplanarak inşaa edilmeleri gerekmektedir.Çokçapınar köyünün kuruluş yıllarındaki evler derme çatma yapılar sergileseler de Anodolu’nun birçok yerinde hala kullanılan kalın ahşap kiriş araları kısa parça kalaslarla örtülüp üzerine 30-40 cm killi toprak serilmiş ve sıkıştırılmış toprak damlı düz çatı şekli köyümüzde gözlenmemiştir. Tek veya iki katlı yapılarda kullanılan ağır toprak damlı düz çatılar depremde büyük risk oluşturmaktadır, bu toprak tabaka ıslandığında ağırlığı birkaç kat daha artmaktadır. Çokçapınar köyündeki yapıların tavan üzerlerine yalıtım için serilen 3-5 cm lik toprak sergi binaya fazla bir yük bindirmemektedir.Aylarca süren göç yolculuğunun ardından henüz köy yerleri belirlenememiş geçici iskan yerlerinde konaklayan bazı muhacir ahali çevrenin etkisinden korunmak için yerlere çukurlar kazıp üzerlerine örttükleri çeşitli örtülerle korunup barınmaya çalışmışlardır. Bazı ahali ise köy yerleri belirlenir belirlenmez barınabilmek için ev yapımında ahşap karkas biçiminde temel taşların üzerine ana dikmeler, ara dikmeler ile kenar çaprazlarının iç ve dış kısmına çıta yerine çubuk tabir edilen ince düzgün ağaçlarla kaplanıp içi boş bırakılarak üzeri toprak sıva ile sıvanmıştır. Çubuk ev tabir edilen bu yapı örneği Kütahya Altıntaş Şanlıyurt (Kızkadın) köyünde hala ayaktadır.Muhacir köylerinin kuruluş yıllarındaki ilk yapıların şeklini maddi imkanlar belirlemiştir denebilir. Aylarca süren göç yolculuğunun ardından maddi imkandan yoksun ahalinin en ucuz maliyetle en iyi yapıyı inşaa etme çabası da olsa, köyün yerinden kesilen ağaçlar ile hemen yakından temin edilen toprak ile samandan yapılan kerpiç evlerimizin malzemelerini oluşturmuştur. Çokçapınar köyünde inşa edilen ilk evlerin çatısını Anadolu’daki yaygın kullanımı olan toprak damlı düz çatının aksine meyilli çatılar yapılıp kiremit yerine çam kabukları kullanılmıştır. 1864 yılında Rumeli’de Tuna Vilayeti kurulduktan sonra Osmanlı topraklarında en modern uygulamaların ilk başlangıç yeri bu Vilayet olmuştur. Birçok alanda başlanan yeni uygulamalar gibi evlerin çatılarında bu yıllardan itibaren Alaturka kiremit örtülü meyilli ahşap çatı kullanılmaya başlanmıştır.

Henüz yorum yapılmamış, ilk yorumu sen yap

Yorum Yazın